Kapadokya'da Gün Doğumu
Kapadokya'ya vardığımda duyduğum ilk tavsiye şuydu: 'Sabah erkenden uyanmadan gitme.' Gözlerimi açtığımda henüz geceydi ama o kadar heyecanlıydım ki yorgunluğumu unutmuştum. Balonların hazırlanışını izlemek bile başlı başına bir deneyimdi; alevlerin sesi, dev kuğular gibi yavaş yavaş yükselen balonlar… Gökyüzü pembe olduğunda yüzlerce balon birden süzüldü ve kendimi bir masalın sayfalarının içindeymiş gibi hissettim.
Uçuş boyunca, altımdaki peri bacaları, bağlar ve dolambaçlı toprak yollar sonsuz bir tablo gibiydi. Zaman durmuştu ve dünya sessizlikten başka bir şey değildi. İndiğimizde günün daha yeni başladığını fark etmek tuhaftı; o kadar doluydum ki günlerce yaşamış gibi hissediyordum. Taş evlerin arasında köy kahvaltısına otururken, sıcak gözlemenin kokusu zihnimde hâlâ dans eden renklerle karışıyordu. Kapadokya bana doğa ve tarihin mükemmel bir uyum içinde nasıl var olabileceğini hatırlattı.
İlgili Hikayeler

İstanbul'un Saklı Sokakları
Kapadokya'ya vardığımda duyduğum ilk tavsiye şuydu: 'Sabah erkenden uyanmadan gitme.' Gözlerimi açtığımda henüz geceydi ama o kadar heyecanlıydım ki yorgunluğumu unutmuştum. Balonların hazırlanışını izlemek bile başlı başına bir deneyimdi; alevlerin sesi, dev kuğular gibi yavaş yavaş yükselen balonlar… Gökyüzü pembe olduğunda yüzlerce balon birden süzüldü ve kendimi bir masalın sayfalarının içindeymiş gibi hissettim.

Alplerde Yürüyüş
Kapadokya'ya vardığımda duyduğum ilk tavsiye şuydu: 'Sabah erkenden uyanmadan gitme.' Gözlerimi açtığımda henüz geceydi ama o kadar heyecanlıydım ki yorgunluğumu unutmuştum. Balonların hazırlanışını izlemek bile başlı başına bir deneyimdi; alevlerin sesi, dev kuğular gibi yavaş yavaş yükselen balonlar… Gökyüzü pembe olduğunda yüzlerce balon birden süzüldü ve kendimi bir masalın sayfalarının içindeymiş gibi hissettim.